İnşaat sektörü son dönemlerde gelişen teknoloji ile beraber önemli değişiklikler geçirmeye devam etmektedir. Eski zamanlarda çok daha uzun zaman alabilen bu tür işler, makinaların ve özel inşaat malzemelerinin kullanımı ile birlikte çok daha kısa sürmekte ve insanoğlunun belki de bundan 150 yıl öncesinde hayal bile edemeyeceği boyutlarda barajlar, binalar, havaalanları, gökdelenler ya da sanayii tesisleri yapılmıştır. Teknoloji de yaşanmaya devam eden gelişmeler elbette inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin de farklılaşması ile başka bir yol açmıştır. Isı izolasyonunun yapıldığı, deprem koşullarına, rüzgâra, fırtınalara karşı her zaman daha dayanıklı yapılar inşa edilmeye başlandı.
İnşaat sektörü içerisinde ve inşaat sektörünün beslemiş olduğu diğer yan sektörlerde pek çok eleman çalışmaktadır. Bunların çok büyük bir bölümü vasıfsız sıradan işçilerden oluşur. Fakat vasıflı işçilerin sayısı da azımsanamayacak kadar fazla yer almaktadır.
Kazalar Ve Tehlikeler
İnşaat sektörü, dünyanın hemen her bölgesinde en çok ölümlü iş kazasının yer aldığı sektörlerden bir tanesidir. ABD’de işgücünün yaklaşık olarak %5’i inşaat sektöründe çalışıyorken, görülen iş kazası sonucu oluşabilecek ölümlerin %15’i inşaat sektörüne ait olmaktadır. Japonya’da ise işgücünün yaklaşık olarak %10’u inşaat sektöründe çalışıyor. Bu ülkede görülen ölümlerin %42’si inşaat sektöründe olmaktadır. İstatistiklerin de göstermiş olduğu gibi, en yüksek ölüm oranları, inşaat sektörüne ait olmaktadır.
İnşaat sektöründe yaşanacak olan iş kazası sonucu ölümlerin %30’u düşmeden dolayı, %26’sı taşıma sırasında kazalardan, %19’u ise makinaların içerisine sıkışmaktan ve çarpma koşullarından ve %18’ise elektrik çarpması gibi farklı tehlikelere kalmaktan kaynaklanıyor.
Fiziksel Tehlikeler
Fiziksel tehlikeler tüm inşaat projeleri içerisinde yer almaktadır. Çalışma sırasında gürültü, sıcak, radyasyon, viibrasyon ya da barometrik basınç bunlardan en önemliler arasındadır. Gürültü gerçekten de inşaat sektörü içerisinde kullanılan makinaların sayısının artması nedeni ile önemli tahribatlara yol açmaya başlamaktadır. Genel olarak binaların yıkımı sırasında kullanılacak olan makinalar, değil, çevredeki işçiler ve diğer insanlar konusunda da işitme sorunlarına sebep olmaktadır.
İnşaat işleri doğası nedeni ile meteorolojik koşulara bağımlı olarak yapılır. Havanın soğuk olması ya da havanın çok sıcak bulunması özellikle inşaatta dış ortamlarda çalışan işçiler için önemli riskleri de beraberinde getiriyor. Güneş çarpmaları, donma sorunu, tansiyon yükselmesi ve düşmesine bağlı bazı vücut problemleri dış havaya bağlı kalındığı için görülmektedir.
İyonize olmayan mor ötesi kaynakları, güneş ve elektrikli kaynak makinaları olarak görülmektedir. Radyoaktif izotopları kullanılacak olan ekipmanlar da mor ötesi ışınıma kalınmasına neden olabilmektedir.
Basınçlı tünellerin içerisinde bulunan çalışanlar, dalgıçlar ve derin su içerisinde çalışanlar yüksek barometrik basınca maruz kalabilmektedir. Soygaz narkozu ve aseptik nekro barometrik basınçara bağlı görülen problemlerdir.
En fazla görülen rahatsızlıkların başında ise burkulmalar, ezilmeler ve morarmalar olarak yer almaktadır.
Yorum Yap