Ülkemizde 30.06.2012 tarihine kadar 4857 sayılı kanun dahilinde çalışma yasaları içinde ele alınan iş sağlığı ve güvenliği konusu, bu tarihten itibaren çıkarılan 6331 sayılı kanun ile tek başına ele alınmıştır.
6331 sayılı kanun çalışanların sağlıklılık durumlarının devamı adına işyerinde alınması gereken tedbirleri, bu konuda mevcut durumun iyileştirilmesi için yapılması gerekenleri, konu ile ilgili olarak görev, yetki ve sorumlulukların tanımlanması üzerine inşaa edilmiştir.
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasasında sorumluluklar her ne kadar profesyonel çalışanlara verilmiş olsa da getirilmiş olan tüm yükümlülükler işverene aittir. Bu nedenle de yükümlülükler, işveren tarafından yapılabilecek şekilde tasarlanmıştır
Kanunun amacı, işyerinin koşullarının sürekli daha güvenli ve sağlıklı hale getirilerek, işyerinin güncel kalması ve gelişmesini sağlamaktır. Maddeler halinde belirtmek gerekir ise yasanın amacı;
- Çalışan Personel Güvenliğini Sağlamak
Çalışan güvenliği iş sağlığı ve güvenliği yasasının temel amacıdır. Çalışanların ruh ve beden bütünlüklerini sağlamak amacı ile olası kaza ve meslek hastalıklarına karşı tedbir almayı gerektirir.
- Üretim Güvenliğini Sağlamak
Çalışanların sağlığına gösterilen önem, öncelikle üretimin sorunsuzca devam etmesini dolayısı ile verimliliği arttıracaktır. Bu da bütün olarak düşünüldüğünde ülke ekonomisinde önemli bir katkı sağlayacaktır.
- İşletme Güvenliğini Sağlamak
İş sağlığı ve güvenliği paket olarak düşünülür ise sadece çalışanların değil aynı zamanda işletmenin de güvenliği anlamına gelmektedir. Sonuç olarak işçilerin korunması amacı ile yangın, makine arızaları, patlama gibi olaylara karşı alınacak olan önlemler işyerini de koruyacak, böylece maddi kayıp-ların yaşanması da engellenmiş olacaktır.
Sonuç olarak çalışanların sağlığı düşünülerek atılacak olan her adım, hem üretimi hem de işletmeyi koruyacak adımlardır.
Sorumlu Kimdir?
İş sağlığı ve güvenliği yasası tüm işletmeleri ilgilendiren kurallar getirmektedir. Bu yasaya göre işletmeler tehlike sınıflarına göre gruplara ayrılmaktadır. Buna göre işletmeler 3 grupta toplanırlar: Çok tehlikeli işletmeler, tehlikeli işletmeler ve az tehlikeli işletmeler….
Tehlike sınıflarına göre ayrılan bu işletmeler fizik, kimya, matematik, istatistik, sosyoloji, psikoloji ve tabii en önemlisi tıp bilimlerinde faydalanmaktadır. Böylece sağlıklı çalışma ortamı sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle İSG kurulu olarak tanımlanan grup, tüm bu çalışmalardan sorumlu ve yükümlü olmaktadır.
İşyerinin çalışan personel sayısı ve tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak İSG Kurulu oluşturulur.
İSG Kurulu’nda, sağlık açısıdan değerlendirme yapabilmek, gerekli hallerde çalışana ilk müdahale, sağlık tedbirleri önermek gibi alanlarında çalışmak üzere işyeri hekimi, sistem olarak işyeri güvenliği açısından denetleme, tedbir alma ve önerme gibi çalışmalar için ise iş güvenliği uzmanı bulunur. Kurulda ayrıca, işveren vekili ve çalışan sayısına göre değişen oranda işçi vekili bulunur.
Genel olarak çalışanların sağlığı ile ilgili konularda işyeri hekimi, sistem güvenliği açısından ise iş güvenliği uzmanı işletmenin tüm güvenlik yapısından sorumlu olmakta ve gerekli tedbirleri aldırmakla yükümlü kabul edilmektedir.
İSG Kurulu, çok tehlikeli işletmelerde ayda 1, tehlikeli işletmelerde 2 ayda 1, az tehlikeli işletmelerde ise 3 ayda 1 toplanıp, alınması gereken tedbirleri belirleyerek, işverene bildirmekle yükümlüdür.
Yorum Yap